Anadolu Yakası:
Ihlamurkuyu, ıhlamurkuyu mahallesi alemdağ caddesi, Huzur Sk. no:5 kat:1, 34771 Ümraniye/İstanbul
Avrupa Yakası:
Kartaltepe Mahallesi Torkam E5 Ofis D1 Blok Kat:2 D:36 Sefaköy Metrobüs Durağı, 34295 Küçükçekmece/İstanbul
Ihlamurkuyu, ıhlamurkuyu mahallesi alemdağ caddesi, Huzur Sk. no:5 kat:1, 34771 Ümraniye/İstanbul
Kartaltepe Mahallesi Torkam E5 Ofis D1 Blok Kat:2 D:36 Sefaköy Metrobüs Durağı, 34295 Küçükçekmece/İstanbul
Nasır bakımı genellikle ayakların kemikli bölgeleri için yapılmaktadır. Cilt, dış ortam ile sürekli temas halindedir. Bu nedenle cilt problemlerine sıkça rastlanır. Özellikle gün içinde uzun süre ayakta duran ve çok yürüyen kişilerde ayakta sağlık problemleri görülebilmektedir. Ayakların sürekli ayakkabı içinde olması da ayak hastalıklarına davetiye çıkarır. Ayak nasırları en yaygın görülen ayak sorunları arasında yer alır. Kişilerin ayak yapısına uygun ayakkabı giymemesi, ayak ile ayakkabının sürtünmesi, ezilmeler ve buna benzer nedenlerden dolayı nasır ortaya çıkabilir. Ayak nasırları oldukça ağrı verici olabilir. Nasır, cildin kendini savunmak için verdiği tepkidir. Cildin sertleşmesi ve esnekliğini kayıp etmesi ayak nasırı oluşumuna neden olur. Ayak nasırları gittikçe ilerler ve ilerledikçe kişinin daha çok ağrı hissetmesine yol açar. İlerleyen ayak nasırlarını tedavi etmek daha zordur. Eğer vücudun herhangi bir yerinde nasır oluşumu gözlemlenirse vakit kayıp etmeden tedavi olmak gerekir.
Nasırda risk faktörleri başında ayağın fazla basınç ve sürtünmeye maruz kalması gelir. Yaygın olarak ayakta görülen nasırlar, ellerini kullanarak çalışan kişilerin ellerinde de görülebilir. Nasırlar genellikle büyük bir sorun olarak algılanmaz. Başlangıçta nasırlar çok fazla ağrıya neden olmaz ve günlük hayatın etkilenmesine neden olmaz. Bu nedenle hastalara nasırı önemsemese de, ilerleyen vakalarda, nasırlar büyür ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Yeni oluşan nasırların tespit edilmesi ve nasırlar için uygun tedavi yöntemlerinin kullanılması gerekir. Nasırların pek çok farklı cinsi bulunmaktadır. Özellikle ayak sağlığı ile uyumlu olmayan ayakkabı giyen kişiler, ayakları çok terleyen kişiler, elleriyle çalışan kişiler nasır için risk altında olan kişilerdir.
Nasırda belirtiler genellikle başlangıç döneminde fark edilmez. Eğer nasır oluşumu parmakların arasındaysa, çoğu zaman nasırın ilerlemesini fark etmek mümkün olmaz. Nasır derecesi ilerlemeye başladıkça, belirtiler de görülmeye başlanır. Nasır belirtileri genellikle herkes için ortaktır. En sık karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanmaktadır:
Nasır oluşma nedenleri temelinde ayak sağlığına gereken önemin gösterilmemesi yatar. Sürekli topuklu ayakkabı giymek, rahatsız ayakkabı tercihi yapmak, giyilen ayakkabıların boyutu ile ayak boyutunun uygun olmaması ayakta nasır oluşumuna neden olur. Ayakkabının bir yerinden vurması vuran yerde nasır oluşmasına neden olacaktır. Gün içinde sürekli ayakkabı giyen ve ayakkabı içinde ayağı terleyen kişide nasır için uygun ortam oluşmuş demektir. Çıplak ayakla yürümek ve bu sırada ayakların sürtünmeye ve kurumaya maruz bırakılması hallerinde de ortaya nasır çıkabilir. Nasır oluşumunda ayağın belli bir yerinin sürekli basınç altında olması önemli bir etkendir. Ayağa takılan aksesuarların basınç yapması da nasır oluşumuna neden olabilir.
Nasırda çeşitleri 3 farklı başlık altında toplanabilir. Tohum nasırı, sert nasır ve yumuşak nasır olmak üzere toplamda 3 farklı nasır türü bulunmaktadır. Nasırların boyutları ve çeşitleri farklılık gösterebilir. Tedavi süreci için nasır çeşidinin tespit edilmesi ve buna yönelik tedavi planı hazırlanması son derece önemlidir.
Sert nasırlar ayakların çoğu zaman kemikli kısmında meydana gelir. Ayağın üzerine yanlış şekilde basılması ya da kemiklerde deformasyon olması hallerinde sert nasır ortaya çıkabilir. Ayakkabının ayak yüzeyine basınç yapması bu nasıra neden olur. Bu nasırın kökü yoğun olur. Ayrıca ayak parmağının tepelerinde, ayak tabanında ve küçük parmakların dış kısımlarında bu nasır meydana gelebilir.
Tohum nasırı genellikle topukların yan ve arka kısımlarında meydana gelir. Ölü derilerden kaynaklı ortaya çıkarlar. Bu nasırda basınca maruz kalması halinde ortaya ağrı çıkar. Nasır bölgesinin üzerinde sert deri temizliği yapıldığında ağrı hissinin önlenmesi mümkün olur. İlerlemiş durumlarda ise deri alında nasır kökleri oluşacağı için daha profesyonel tedavi yöntemlerini kullanmak gerekecektir.
Yumuşak nasır genellikle ayak parmakları ile arada kalan boşlukta meydana gelmektedir. Bu tip nasırla birlikte akıntı, ağrı gibi şikayetler ortaya çıkar. Genellikle boyutu 1 ile 4 cm arasında değişmektedir. Hassas bir yapısı bulunur ve kızarıklığa neden olur. Parmakların birbirine anormal derecede baskı yapmasına bağlı olarak ortaya çıkarlar. Özellikle sürekli topuklu ayakkabı giyen kadınlarda yumuşak nasır ortaya çıkar. Çünkü topuklu ayakkabı giymek, ayağın parmak bölgesine binen yükün artışına neden olur. Ayak parmağında doğuştan meydana gele ya da sonradan şekil bozukluğu olması da yumuşak nasırların oluşum nedenleri arasında gösterilebilir.
Nasırda teşhis konması için kişinin hekim tarafından muayene edilmesine gerek kalmaz. Çünkü kişiler rahatlıkla nasırı görebilirler. Nasırın farklı türleri vardır ve boyutları ile görünümleri kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenle hekim muayenesi gerekebilir. Ayrıca bazı hastalar siğil ile nasırı birbiriyle karıştırabilirler. Eğer kişiler ayaklarının belli bir kısmında sertleşme, ağrı, batma ve yanma gibi şikayetler duyarlarsa, mutlaka cildiye uzmanına görünmek gerekir. Cildiye uzmanı nasır tanısını koyduktan sonra tedavi sürecine başlayacaktır. Genellikle tedavi için hekimler evde alınabilecek pratik önlemleri paylaşırlar, nasır bantları ve kremleri önerirler. Nasırlar nadiren çok ileri durumda olabilir. Bu durumda hekim küçük cerrahi işlemlerin yapılmasını isteyecektir. Nasır teşhisi konması için uzman değerlendirmesi önemlidir.
Nasır tedavisi için nasırın derecesini, boyutunu ve türünü tespit etmek gerekir. Nasır tedavisi kolaydır. Kişilerin kendisi evde bazı çalışmalara başlayabilirler. Ancak bunu yapmadan önce oluşumun nasır olduğundan emin olmak gerekir. Nasır ile siğillerin sık sık birbiriyle karıştırıldığı unutulmamalıdır. Bu açıdan cildiye uzmanından görüş almak faydalı olur. İltihaplı nasır olması halinde enfeksiyon, akıntı ve kanama ihtimali vardır. Bu nedenle tedavini mutlaka hastane ortamında yapılması gerekir. Bu tür hastalar için iltihap temizliği, yara bakımı ve anti biyotik tedavisi seçenekleri uygulanmaktadır.
İltihapsız nasırlar ise ponza taşı yardımıyla tedavi edilebilir. Taş, yüzeydeki ölü derilerin temizlenmesini sağlar. Nasır sökücü kremler ve kalemler de kullanılabilir. Bu yöntemler nasır yüzünden derinin üzerinde biriken ölü derileri hedef alır. Nasır zamanla tedavi edilebilir.
Nasır bandı ile nasır tedavisi yapılırken temel hedef hastalıklı bölgenin temizlenmesidir. Nasır bandı bu kazınmanın olması için gerekli kimyasal maddeleri içermektedir. Bu şekilde ölü deri ortadan kaldırılmış olur. Nasır bandı seçimi yaparken, nasırın boyutlarına uygun tercih yapılmalıdır. Canlı deri ile bandın temas etmemesi gerekir. Karbonat, sirke, limon ve aspirin gibi ürünler kullanarak da evde nasır tedavisi yapılabiliyor. Ancak yanlış uygulama yapılması derinin ve nasırın zarar görmesine neden olabiliyor. Bu nedenle dikkatli olmak gerekiyor. Nasır tedavisi için en iyisi cildiye uzmanının görüşünü almaktır.